Meraklıların dikkatini çekmiştir; yeni nesil Boeing 737’lerin motorları tam bir daire şeklinde değildir.
Boeing 737 motorlarının yere yakın olan kısmı ilk bakışta dahi hemen fark edilecek kadar değişiktir.
Bu ilgi çekici durumun sebebinin öğrenmek için, Boeing 737’nin ilk üretildiği yıllara, 1960’ların sonlarına gitmemiz gerekiyor.
Boeing 737 ilk olarak 10 Şubat 1968 tarihinde Lufthansa filosunda resmen hizmete girmişti.
O dönemde uçakların kargo yüklemeleri büyük oranda apron işçileri tarafından kol gücüyle gerçekleştirilmekteydi.
Uçağın yükleme – boşaltma işlemini kolaylaştırmak ve hızlandırmak isteyen Boeing, 737 modelini mümkün olduğunca yere yakın bir biçimde tasarladı.
737-100 ve 737-200 modellerinde, Pratt & Whitney tarafından üretilen J52 turbojet motorunun modifiye edilmiş hâli olan JT8D adlı, düşük bypass oranlı turbofan motoru kullanılıyordu.
Bir puro şeklinde ince ve uzun olan bu motorlar, kanatların altında bulunuyordu ve 737’nin yere yakınlığı herhangi bir sorun çıkartmıyordu.
Ancak sonraki yıllarda uçaklarda kullanılmaya başlanan daha verimli ve daha sessiz turbofan motorlarıyla birlikte 737’nin yere yakınlığı ciddi bir sorun olarak mühendislerin karşısına çıktı.
Çalışma prensibi turbo jet motorlardan farklı olan turbo fan motorlarının çapı çok daha genişti.
CFMI tarafından üretilen CFM56 tipi motorların Boeing 737’ye takılabilmesi için bir takım tasarım değişikliklerinin yapılması gerekiyordu.
Zira 737’nin yerden yüksekliği, CFM56’nın kanatlara, JT8D tipi motorlar gibi takılabilmesini engelliyordu.
Bu soruna çözüm olarak üç şey yapıldı:
1- Motor, kanatların tam altına değil, nispeten ön tarafına takıldı ve nispeten yerden biraz daha yüksekte olması sağlandı
2- Kanatlarda buna uygun aerodinamik tasarım değişikliğine gidildi
3- Eski motorda alt kısımda bulunan dişli kutusu gibi aksam, motorun yan tarafına kaydırıldı. Bir başka şekilde tarif edecek olursak; karşıdan bakıldığında saat 6 yönünde bulunan motor aksamı, saat 4 yönüne alındı.
Neticede, Boeing 737’nin gövde yapısında ve iniş takımlarında bir değişiklik yapılmadan turbo fan tipi yeni nesil motorları kullanmak mümkün hâle gelirken, işte bu sıra dışı görünüm ortaya çıkmış oldu.
Bu tip motorları, Boeing 737’nin -300’den -900 serisine kadar olan modellerinde görebilirsiniz.
Boeing 737 ailesinin en yeni modeli MAX ile birlikte uçağın yerden yüksekliği bir miktar artırıldığından, bu tiplerde kullanılan ve yine CFMI üretilen LEAP-1B tipi motorlarda artık yukarıda anlattığımız o sıra dışı şekli görmek mümkün olmayacak.
Yorumlar