Yıllardan bu yana nerede ise her 1 Nisan’da gündeme getirilen bir
efsane var. “Endülüs Müslamanları, 1 Nisan’da yapılan kandırma ile
yıkıldı. Bundan dolayı 1 Nisan şaka günü oldu” diye. Bu efsanenin arka
planını Derin Tarih dergisinden Merve Armağan araştırdı.
Merve Armağan’ın o yazısı:
Efsane:
"15. yüzyılın sonlarında Haçlı ordusu İspanya'daki Endülüs
Müslümanlarının son kalesini kuşatır. Uzun süren bir kuşatma olmasına
rağmen kış aylarının da etkisiyle kale korunabilmektedir. Kaleyi almanın
zorluğunu anlayan Haçlı ordusu komutanı değişik taktikler düşünür.
En sonunda 31 Mart gecesi kalenin önüne giderek bir elinde Kur' an,
öbür elinde İncil 'Şu iki kitap üzerine yemin ederim ki, teslim
olursanız bu akşam size bir şey yapmayacağım' der. Müslümanlar
kendilerine dokunulmaması karşılığında kaleyi teslim ederler.
Ertesi sabah, yani 1 Nisan sabahı Haçlı komutanı bütün Müslümanların öldürülmesi emrini verir. Bunun
üzerine Müslümanlar 'Yemin etmiş, söz vermiştiniz ... ' dediklerinde
Haçlı komutanı 'Benim sözüm dün akşam içindi, bugün için size bir sözüm
yoktur' diye cevap verir ve bütün Müslümanlar şehit edilir.
İşte o gün bugündür 1Nisan Hıristiyanlar arasında Hile Günü olarak
kutlanmaktadır." 1Nisan'ın tarihi sosyal medyada her ne kadar yaygın;
olarak bu şekilde anlatılmış olsa da, tarihi kaynaklarda böyle bir
bilgiye rastlamıyoruz. Aksine, Endülüs'teki son kale olan Gırnata'nın
düşüşü, 2 Ocak 1492 gününe rastlar.
Kaldı ki, İslam dahi normalde yalanı katı kurallarla yasakladığı halde savaş esnasında caiz görür:
Bu kültüre sahip olan Müslümanların Haçlı ordusu komutanının bir
sözüne inanıverip henüz korumakta oldukları kaleyi saf saf teslim etmiş
olmaları hiç de gerçekçi bir açıklama gibi görünmüyor.
Tam olarak ortaya çıkış hikayesi belli olmayan bu 'Şaka Günü' ile ilgili
yazılanları incelediğimizde 1Nisan'da şaka yapmanın Fransa'da
lSDD'lerin sonunda başlayan beş asırlık bir gelenek olduğunu görüyoruz.
Gabriella Kalapes'un konu hakkındaki yazısında bahsettiği gibi 1Nisan
şakasıyla ilgili onlarca teori vardır ve sadece bazıları diğerlerine
göre biraz daha yaygındır.
Boston üniversitesi'nde tarih profesörlüğü yapan ]oseph Boskin'in teorisi ise ülkeyi sarsacak kadar farklıydı.
Associated Press Ajansı sayesinde ABD'deki yüzlerce gazeteye servis
edilen bu garip teori, aslında tamamen uydurma bir hikayeydi. Boskin'in
Orta Çağ'la ilgili çalışmalar yaptığı için inandırıcı bir şekilde
anlatabildiği bu kurmaca olay, Kugel (ki aslında ünlü bir Yahudi
yemeğidir)adında bir soytarının kraloluş hikayesini işliyordu.
Ne var ki, tarih profesörünün resmen bir "eşek şakası" yaptığının
anlaşılması birkaç hafta sürmüş, medyaya da geyik yapmak için epeyce
malzeme sunmuştu.
Öte yandan Kansas
üniversitesi'nin hazırladığı Calerıdar of Diversity'de (Farklılıklar
Takvimi) 1 Nisan Şakası hakkında en çok kabul gören aşağıdaki teorinin
kullanılmış olduğunu görüyoruz:
1582 yılında Papa XIII. Gregory zamanında vaktiyle Roma İmparatoru
]ül Sezar tarafindan hazırlatılan ]ülyen takviminden Papa'nın adından
gelen Gregoryen takvimine geçilmesi üzerine öncesinde 25 Mart-l Nisan
tarihlerinde kutlanan yeni yıl, 1Ocak gününe alınmıştı. Bu yeni
düzenlemeyi kabullenmeyenler veya buna alışamayanlar ise yeni yılı eski
usul kutlamaya devam edince çevrelerine eğlence malzemesi oldular ve
eski yılbaşı olan 1Nisan günü boyunca çeşitli şakalara (sahte parti
davetiyeleri, kemik hediyeler vs.) maruz kaldılar.
İşte Fransızlar tarafindan en bilinen isimleriyle "Poisson d'Avril" (Nisan Balığı), "April Fools's Day" (Aptallar
Günü) gibi isimlerle anılan bu neşeli günle ilgili çeşitli efsaneler ve tabii bir de muhtemel gerçek ortaya çıkmıştır.
Yazımızı ABD'li hikayeci Mark Twain'in "Aptallar Günü" ismine binaen söylediği şu cinaslı sözle bitirmek
uygun olacak gibi:
"1 Nisan, diğer 364 günde ne olduğumuzu hatırladığımız gündür."
KAYNAK: DERİN TARİH
Yorumlar